2030 yılı itibariyle, 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 60'ından fazlası
şehir
içinde yaşamını sürdürüyor olacak. Bu durum,
artmakta olan taşıma ve temel hizmet taleplerini güçlükle karşılamaya
çalışan kamusal altyapı üzerinde çok büyük bir baskı oluşturacak.
General Motors ve stratejik ortağı Shanghai Automotive ındustry Corp.
Group (SAıC), kişisel hareket özgürlüğü ihtiyaçlarının karşılanması için
bireysel şehir taşımacılığında
kökten bir değişim gerçekleştirilmesi noktasında ortak bir görüşü
paylaşmaktadır. Bu iki ortak, geleceğin sürücüleri için çeşitli çözümler
geliştirmektedir. En ümit verici çözümlerden biri ise, EN-V adı
verilen yeni araçtır.
Gelecek Vaat Eden Bir Çözüm
Elektrik Ağlı Araç ifadesinin kısaltması olan EN-V, kişisel hareket
yeteneğinin ana prensibi olan serbestliği korumakla birlikte, motorlu
araçların yarattığı
çevreci sorunların dışına
çıkarılmasına imkan tanımaktadır. . EN-V, trafik sıkışıklığı, park
kabiliyeti, hava
kalitesi ve geleceğin şehir
yaşantısı masraflarına yönelik sorunların hafifletilmesi için
tasarlanmış çift kişilik elektrikli bir otomobildir
Şanghay'da bugün üç EN-V modeli görücüye çıkmış bulunuyor. Bu üç
model, geleceğin ulaşım hizmetlerinin eğlenceli
doğasını vurgulayan üç farklı karakteristiği sunuyor: Jiao (Gurur),
Miao (Sihir) ve Xiao (Eğlence). Üç konsept
otomobil, 1 Mayıs ile 31 Ekim tarihleri arasında World Expo 2010
Şanghay'da SAıC-GM Standında vitrine çıkacak. Şanghay'ın, geleceğin
kişisel hareket özgürlüğü çözümlerinin ortaya konulmasına yönelik merkez
üslerden biri olacağı düşünülmektedir.
Devrim Niteliğinde Bir Teknoloji
EN-V konsept, GM ve Segway tarafından Nisan
2009'da piyasaya sunulan Kişisel Şehir içi
Hareket Özgürlüğü ve Erişilebilirlik (P.U.M.A) prototipinden
esinlenilmiştir. Otomobil, iki sürüş modlu tekerleğinin her birinde
bulunan elektrik motorları ile harekete geçmekte. Bu teknoloji,
ilk olarak GM tarafından 2006 Paris Motor
Fuarında tanıtılan Hy-wire konseptidir. Motorlar sadece
hızlanma için gereken gücü üretmekle kalmaz, aynı zamanda yavaşlama ve
durma işlemlerini de kumanda eder. Günümüz
klasik araçlarına oranla önemli ölçüde azaltılmış olan dönme yarıçapı,
EN-V'nin "ani ve milimetrik dönüşler" gerçekleştirebilmesini sağlamaktadır.
Lityum-iyon aküler sayesinde sıfır motor emisyon gücü elde
edilmiştir. Normal elektrik prizleri kullanılarak klasik iletim yoluyla
gerçekleştirilebilen şarj işlemi, EN-V'nin
bir seferlik şarjla en az 40 kilometre kat edebilmesine olanak
tanımaktadır. Elektrik enerjisi ağı ile bağlantı kurarak, toplam elektrik kullanımı
doğrultusunda şarj işlemi için en uygun
zamanı belirleme özelliği sayesinde, EN-V şehir elektrik alt yapısının verimliliğini de artırabilmektedir.
Global Konumlama Sistemi (GPS), araç
haberleşme ve mesafe algılama teknolojileri
ile bütünleştirerek, EN-V konsept hem manüel, hem de otomatik olarak
kullanılabilmektedir.
Kendi kendini kumanda edebilme özelliği, EN-V'nin gerçek zamanlı
trafik bilgisi doğrultusunda en hızlı güzergahı otomatik olarak
seçmesini sağlayarak trafik sıkışıklığını azaltmayı vaat etmektedir.
Konsept ayrıca, sürücü ve yolcuların arkadaş
ve iş çevreleri ile seyir halinde iken iletişim kurmak için kullanabilecekleri bir
"sosyal ağ" hizmeti sunmak için kablosuz iletişim özelliklerini üst seviyeye çıkarmaktadır.
Algılama teknolojisi, kablosuz iletişim ve GPS-tabanlı yön bulma sisteminin bu birlikte işleyişi, etkileri EN-V
konseptten gelecek nesil araçlara geçerek yarının otomobil güvenlik sistemleri için yol gösterici olacak bir teknolojinin temelini atmaktadır.
EN-V, otomobil-tabanlı sensör ve kamera sistemlerini
kullanarak etrafındaki nesneleri "algılayabilir" ve bu sayede engellere
veya sürüş şartlarındaki değişikliklere gereken reaksiyonu hızlı bir
şekilde verebilir. Örneğin, bir yaya aracın önüne geçtiğinde EN-V hızını
daha düşük ve güvenli bir seviyeye düşürür ve günümüz araçlarından daha
kısa bir sürede durur.
ABD-Pennsylvania eyaletinin Pittsburgh şehrindeki Carnegie Mellon
Üniversitesinin öğrencileri ve fakültesi ile birlikte çalışmalarını
sürdürmekte olan GM, otonom otomobil teknolojilerinin
geliştirilmesinde lider kuruluş olma
özelliğini taşımaktadır. Bu işbirliği, 2007 yılında aracın kendi kendini
kumanda etme özelliğini hayata geçiren Chevrolet Tahoe Boss'un
üretilmesini sağlamıştır. Boss'tan öğrenilen
dersleri uygulamaya koyan EN-V, aracı normal şekilde kullanamayan
kişilere de hareket özgürlüğü sağlamaktadır.
EN-V, günümüz şehir sürücülerinin hız ve
seyir ihtiyaçları için tasarlanmıştır. Ağırlığı 500 kg'nin altında, uzunluğu ise yaklaşık 1,5 metredir. Günümüzde
kullanılan tipik otomobillerin ağırlıkları ise 1,500 kg'nin üzerinde ve uzunluğu ise EN-V'nin üç katı kadardır. Ayrıca
günümüz otomobilleri için 10 metrekareden daha geniş bir park alanı ve
yüzde 90 daha fazla park süresi gerekmektedir. EN-V'nin daha küçük
boyutları ve yüksek manevra kabiliyeti, aynı
park alanının tipik otomobillerin beş katı kadar sayıda EN-V için
yeterli olabilmesi anlamına gelmektedir.
Daha Küçük ve Daha Akılcı Tasarım
EN-V, verimlilik ve teknoloji noktasında
lider olmasının yanı sıra, araç tasarımına da yeni bir kalite standardı getirmektedir. EN-V'nin vitrine
çıkışı için, GM dünya genelindeki tasarım
ekiplerinin geleceğin hareket özgürlüğünün görünümüne
yönelik bakış açılarını araca yansıtmasını sağlamıştır.
Xiao (Eğlence) GM Holden'ın Avustralya'daki
tasarım ekibi tarafından, Jiao (Gurur) GM
Avrupa tasarımcıları tarafından ve Miao
(Sihir) ABD, California'daki General Motors Gelişmiş Tasarım
Stüdyosu'nda tasarlanmıştır.
Her bir EN-V, tahrik platformunun esnekliğini gösteren eşsiz bir
tasarım temasına sahiptir. Tasarım
karakteristikleri her EN-V'ye , eşsiz açılma özelliği, zarif iç mekan ve
yenilikçi renkler, aydınlatma ve koltuk teknolojisi ile kendi karakterini vermektedir.
Xiao, "şekerli sakız mavisi" rengi ve deniz temalı tasarımı
ile daha neşeli bir çekicilik sunar. Miao, gösterişli ve sert hatlarından da anlaşıldığı gibi, tasarım motiflerinin çoğunu tüketici elektronikleri
endüstrisinden alır. Tasarımcılar Miao'yu
ayrıca LED vurgulu aydınlatmaların yoğun kullanımını içeren yenilikçi aydınlatma çözümleri sunmak için de
kullanmıştır. Düzgün hatları ve parlak boyası ile Jiao, tasarım
öğelerini hızlı trenler ve Çin opera maskelerinden almıştır.
EN-V'nin gövde ve tavan yapısı, dayanıklı ve hafif karakteristikleri nedeniyle
genellikle yarış otomobilleri, askeri uçaklar ve uzay araçlarında
kullanılan karbon elyafı, özel tonlu Lexan ve akrilik malzemelerden
oluşturulmuştur. Bu gibi yenilikçi
malzemelerle çalışabilmeleri sayesinde GM tasarım
ekipleri, geleceğin geleneksel otomotiv uygulamalarına yönelik
fizibilite çalışmalarını öğrenme fırsatını elde etmişlerdir.
Kompakt ebatları EN-V'ye, gelişmiş güvenlik ve tahrik teknolojilerini kullanması sayesinde aşırı
kalabalık şehirler için ideal bir araç olma özelliği kazandırmaktadır.
Fakat, EN-V'nin dış dünyaya geniş bir bakış
açısı sağlayan yenilikçi iç mekan tasarımından
da anlaşıldığı gibi, önemli olan büyüklük değil, içeriktir.
Wi-Fi tabanlı teknolojilerin kullanılmasını
sağlayan basit bir kablosuz iletişim arabirimi, yolcuları dış dünya ile iletişim
halinde tutar.
C.tesi 24 Ekim - 19:13 tarafından Haberci
